TİKA’dan “Osmanlı’da Göriceli İki Önemli Şahsiyet: İmrahor İlyas Bey ve Koçi Bey” Sempozyumuna Destek

Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Alsar Vakfı ve Korçë Fan S. Noli Üniversitesi işbirliğinde düzenlenen “Osmanlı’da Göriceli İki Önemli Şahsiyet: İmrahor İlyas Bey ve Koçi Bey Sempozyumu” 18 Nisan 2024 tarihinde Arnavutluk’un Görice kentinde gerçekleştirildi.

Sempozyumun açılış törenine Korçë Fan S. Noli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Dimitri Belo, TİKA Tiran Koordinatörü Mustafa Ata, Alsar Vakfı Başkanı Mehdi Gurra, T.C. Tiran Büyükelçiliği Eğitim Müşaviri Metin Bulut ile ülkedeki Türk kurum ve kuruluşların temsilcileri, Arnavut kurumlarının temsilcileri, akademisyenler, diplomatlar, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile çok sayıda davetli katıldı.

Sempozyum kapsamında düzenlenen 2 oturumda Türkiye’den, Kuzey Makedonya’dan ve Arnavutluk’tan davet edilen akademisyen, araştırmacı ve ülke uzmanlarından oluşan 11 kişi bildiri sundu.

II. Bayezit döneminde Osmanlı’da görev yapmış Arnavut asıllı bir komutan ve devlet adamı olan İmrahor İlyas Bey, 1453’teki İstanbul Kuşatmasındaki rolü nedeniyle İmrahor unvanını aldı. İstanbul’un Fethi‘nden sonra Görice Sancakbeyi olan İlyas Bey, Görice’yi bir kültür merkezi ve garnizon kenti haline getirerek TİKA tarafından restore edilen ve şehrin ilk camisi olan İmrahor İlyas Bey Camisini yaptırdı.

Asıl adının Mustafa olduğu ve “Koçi”nin ise lakabı olduğu düşünülen Koçi Bey, gençlik döneminde Arnavutluk‘un Görice kasabasından devşirilerek Enderûn Mektebine kabul edildi ve burada eğitim gördü. Sultan IV. Murad ve kardeşi Sultan İbrahim döneminde hazırladığı risâleler ile tanınan Koçi Bey, 17. yüzyıl Osmanlı siyasetine ve idaresine etki etmiş yazar, düşünür ve devlet adamıdır.

Gerçekleştirilen sempozyum ile Arnavutluk ve Türkiye arasında kökleri 14. yüzyıla dayanan sağlam tarihi, kültürel ve toplumsal bağların kuvvetlenmesine, iki ülke arasındaki köklü tarihi geçmişin aydınlatılmasına ve genç nesilde farkındalık oluşturulmasına katkı sunulması amaçlanıyor.

Sempozyumda Türkçe, Arnavutça ve İngilizce olmak üzere üç dilde sunulan makaleler sempozyum sonrasında kitap haline getirilecek.