TİKA Latin Amerika Ülkeleri ile İlgili Çalışmalarına Başladı

25 ülkede Program Koordinasyon Ofisi bulunan, bugüne kadar 100 ülkede proje ve faaliyetler gerçekleştiren TİKA, 5 ülkede daha Program Koordinasyon Ofisi açmak için çalışıyor. En az gelişmiş 49 ülkeden 11 tanesinde projeler yapan TİKA, faaliyet coğrafyasını genişletiyor.

TİKA’nın Latin Amerika Açılımı

Türkiye’nin ilgili ülkelerle siyasi, ekonomik ve diplomatik ilişkilerinin gelişmesine katkı sağlayan Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı, Latin Amerika ülkeleri ile sağlık, tarım ve ticaret alanında çalışmalar yapmaya hazırlanıyor.

Proje ve Faaliyet Gerçekleştirdiğimiz Ülkelerde, Türkiye Daha Etkin Konuma Geliyor

TİKA Başkanı Dr. Serdar Çam, konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada “Bugün 25 Ülkede 28 Program Koordinasyon Ofisi ile çalışmalarımıza devam ediyoruz. Önümüzdeki dönemde Mısır, Tunus, Yemen, Kenya ve Lübnan’da da ofislerimiz açılacak. Yatırım yaptığımız, ilişkilerimizi ve işbirliğimizi geliştirdiğimiz ülkelerde Türkiye daha etkin bir konuma geliyor. Ülkemizin uluslararası faaliyetleri doğrultusunda çalışıyor, projeler üretiyoruz. Yaptığımız her çalışma, ülkemizin kazanımlarının artmasına vesile oluyor. Gittiğimiz her ülkede başta halk ve devlet yönetimi tarafından büyük bir sevgi ve saygı ile karşılanıyoruz. Bunu dolaylı olarak pek çok getirisi oluyor.” diye konuştu.

Uluslararası Yardım Kuruluşları İle Gerçekleştirilen İşbirliği Çalışmaları

TİKA Başkanı açıklamasının devamında, Arap Baharı ile birlikte 6-7 ay içinde Program Koordinasyon Ofisi sayısın arttığını belirtti. Latin Amerika ülkelerine yönelik faaliyetlere de başlayacaklarını belirten Dr. Çam, “Uluslararası yardım kuruluşları işbirliği yaparak projeler üretiyor. Ülkelerin enerjilerini bir araya getirmesi uygulamaların etkinliğini arttırıyor. Busan’da uluslararası yardım kuruluşlarının bir araya geldiği 4. Yüksek Düzeyli Foruma katıldık. Burada Meksika’nın teknik yardım kuruluşu (SRE) ile bir toplantı gerçekleştirdik. Meksika kalkınma yardımları doğrultusunda pek çok proje gerçekleştiren bir ülke. Enerji santralleri ve kalkınma programları konularında bizimle işbirliği yapmak istediklerini söylediler. Aynı zamanda Japon Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA) ile geçtiğimiz şubat ayı içinde protokol imzaladık. Japonya, Afganistan’a yönelik olan bazı yardım programlarında Türkiye ile çalışmak istediğini ifade etti. Bu doğrulta çalışmalarımız var” diyerek uluslararası kuruluşlarla yapılan işbirliği çalışmalarına değindi.

Ekvador Devlet Başkanı Rafael Correa’nın geçtiğimiz hafta Türkiye’ye resmi ziyaret gerçekleştirdiğini hatırlatan TİKA Başkanı, Latin Amerika’daki bazı ülkelerin direkt olarak kalkınma yardımlarına ihtiyacı olmadığını, ancak işbirliği çalışmaları yapmak istediklerini dile getirdi.

Nitelikli, Sağlıklı Bir Büyümeyi Öngörüyoruz

’’TİKA’nın imkânlarımız çerçevesinde faaliyet ve etkinlik alanının artırılmasını hedefliyoruz. Proje geliştirme kapasitesini artırmasını önemsiyoruz. Bir anda 200 ülkeye gidebilirsiniz, gelişi güzel projeler yapabilirsiniz, ama kaynaklarınızın optimum kullanılması önemli. Bir çırpıda 50 ülkeye uzmanları gönderip projeler yapabilirsiniz. Mesela sınırlı sayıda kişiye hizmet veren bir sağlık ocağı inşa edersiniz. Ancak kaynakların optimum noktada yönetilebilir olması gerekiyor. Biz ülke sayısından ziyade nitelikli bir şekilde sağlıklı olarak büyümeyi öngörüyoruz.’’

Balkanlar’ın ’’Ecdat yadigarı’’ olduğunu vurgulayan Çam, ’’Müşterek coğrafyamız uluslararası tarihi ve kültürel değeri olan eserlerle dolu. Osmanlı eserleri yalnızca biz Türklere ve Osmanlılara ait değil, orada yaşayan Balkan halklarına, bütün unsurlarına ve dünyaya ait bir miras. Dolayısıyla yok olmadan, tahrip edilmeden sahip çıkılması gerekiyor. Bu konuda üzerimize düşen görevi yerine getiriyoruz. Titiz çalışmalarla ortak dünya mirasının korunması için gerekli desteği veriyoruz.” dedi.

Çam, OECD kalkınma yardımlarını organize eden ve ’’zenginler kulübü’’ olarak adlandırılan komiteye üye olmalarının istendiğini belirterek, “Türkiye’yi de ısrarla bu komitenin içine üye olarak almak istiyorlar. Brian Atwood, geçtiğimiz Şubat ayında Türkiye’ye geldiği. OECD Bakanlar Kurulu başkanlığını bu dönem Türkiye yapacak. Bu dönemde böyle bir taleple karşı karşıyayız. Türkiye’nin neden DAC’a üye yapılmak istendiğini araştırdık. Öncelikle Türkiye’nin artık zengin, yardım alan değil, yardım veren ülke haline geldiğini ifade ediyorlar.’’ dedi.

Faaliyet Coğrafyamız Uzakdoğu’ya Kadar Uzanıyor

Çam açıklamasının devamında, TİKA’nın Orta Asya’da Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan, Kazakistan ve Tacikistan’da faaliyet gösterdiğini söyledi. ’’Faaliyet coğrafyamız Uzak Doğu’ya kadar uzanıyor. En az gelişmiş 49 ülkeden 11’ine hizmet götürdük. Afganistan, Sudan, Somali ve Etiyopya gibi EAGÜ listesinde yer alan ülkelere teknik altyapı yarımı yapıyoruz. Yapılan projelerin sayısı arttıkça, bu ülkelerin kalkınacağına inanıyoruz.” dedi.

Yusuf Sinaneddin Türbesi

Makedonya’da Ohrid’de Yusuf Sinaneddin Türbesi’nin restorasyonunu  yaptıklarını bildiren TİKA Başkanı, ’’Ohrid Kalesi’nin bulunduğu yerinde İmaret Cami vardı yakın zamana kadar. Orayı yıkmışlar ve yerine büyük bir kilise ve etrafında kazı alanları yaparak bir Hıristiyanlık merkezi olarak şekillendirmişler. O bölgede daha düne  kadar hep Hıdrellez şenlikleri yapılırmış. İnsanlar yiyeceklerini, içeceklerini alıp orada bir kutlama yaparmış. Nüfusun azalması ile şenliklere ara verilmiş. Biz o şenliklerin tekrar başlaması için neler yapılabileceğini Ohrid’deki Türk  arkadaşlarla konuştuk. O alanın, caminin yıkıldığı yerin etrafındaki kazı ortasında bir türbe var. Yusuf Sinaneddin Türbesi. Fatih Sultan Mehmet’ten önce bölgeye gitmiş. Bir anlamda manevi fatihlerden birisi. Bir keramet gibi her yer yıkılmış, kazılmış, bir tek onun türbesi ortada duruyor. Bu beni çok etkilemişti. Oraya biz hemen restorasyon çalışması başlattık. Restorasyon çalışmasının önümüzdeki aylarda bitmesi planlanıyor.’’ diye konuştu.

TİKA Başkanı Dr. Serdar Çam, konuşmasının sonunda Türkiye’nin Somali çalışmalarına değindi. ’’Farkımız kuruluş amacımızda. TİKA’yı insani duyarlılığını koruyan, olaylara tarihi misyonumuz doğrultusunda bakabilen, düşmüşün, mağdurun, yoksullukla mücadele edenlerin halinden anlamaya çalışan, her lokmasını paylaşan milletin yansıması olan bir kuruluş görmek gerekiyor’’ dedi.