Haberler

22 Kasım 2012

Latin Amerika Artık Çok Daha Yakın

Türkiye-Latin Amerika ilişkilerinin başlangıcı 19. yüzyıla dayanıyor. 1860’lardan I. Dünya Savaşı’nın başlamasına kadar Osmanlı İmparatorluğu’ndan Latin Amerika’ya göçler yaşanıyor. Göçmenler taşıdıkları Osmanlı Pasaportundan dolayı bölgede “El Turko” olarak anılıyor.

Latin Amerika ülkelerine, Türkiye tarafından insani, kalkınma ve teknik işbirliği amaçlı yardımlar yapılılıyor. Haiti ve Şili’de yaşanan depremlerin sonrasında Türkiye bu ülkelere yardım elini uzatmıştır. Haiti’ye 1 milyon ABD Doları tutarında nakdi yardım iletildi. Şili’ye de hükümetimiz tarafından insani yardım kapsamında 500 bin ABD Doları tutarında nakdi yardım yapıldı.

Günümüzde ülkeler ve kıtalar arasındaki mesafe küçülüyor, etkileşim artıyor. Küreselleşme ve entegrasyon ülkeleri dünya gelişmelerine duyarlı hale getiriyor. Ülkemiz, uzak-yakın tüm coğrafyalarla ilişkilerini zenginleştirmeyi arzuluyor. Bu doğrultuda Latin Amerika kıtası ülkeleri ile yakın ilişkiler kuruyor.

Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), bu doğrultuda Latin Amerika ile kalkınma işbirliğini hızlandıracak çalışmalar imza atıyor.

TİKA 20. Yıl etkinlikleri dolayısıyla Ankara Üniversitesi Latin Amerika Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi (LAMER) işbirliğiyle Ankara Üniversitesi’nde “Latin Amerika Çalıştayı” düzenlendi. 22 Kasım 2012 tarihinde Ankara Üniversitesi Rektörlük Binası 100. Yıl Salonunda gerçekleştirilen açılış törenine katılımcılar oldukça ilgi gösterdi.

Çalıştaya Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, TİKA Başkanı Dr. Serdar Çam, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Güldal Akşit, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş, LAMER Müdürü Prof Dr. Mehmet Necati Kutlu, Latin Amerika ülkelerinin büyükelçileri, çok sayıda akademisyen, basın mensubu ve davetli katıldı.

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ açılış töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin dış politika alanında son yıllarda önemli ilerlemeler kaydettiğini bildiren Bozdağ, bu ilerlemenin sadece komşularıyla sınırlı kalmadığını belirtti. Bozdağ, “Dünyanın neresinde olursa olsun bütün ülkeleriyle işbirliğine önem veren, kendi ülkemizin iyi yönlerini güzel yönlerini imkanlarını onlarla paylaşan, oralara götüren ama oradaki güzellikleri de Türkiye’ye taşımayı, böylece Türkiye’nin zenginleşmesini götürdüklerimizle de oraların zenginleşmesini hedefleyen bir anlayışın içerisine girdik” dedi.
T
ürkiye’nin Afrika ile ilişkilerinin yok denecek kadar az olduğunu sadece 12 büyükelçilik bulunduğunu anlatan Bozdağ, halihazırda Afrika’da 29 olan büyükelçilik sayısını yıl sonunda 34’e ulaştırmayı hedeflediklerini söyledi.
Bozdağ, Latin Amerika’da büyükelçilik ve personel sayısını artırdıklarını ve Türkiye’yi Latin Amerika’d. Latin Amerika ülkelerini de Türkiye’de tanıtmak adına ciddi adımlar attıklarını bu doğrultuda 2006 yılının Türkiye’de “Latin Amerika Yılı” ilan edildiğini hatırlattı.

“Her Yerde İnsanımız Var”

İşbirliğinin geliştirilmesiyle ilgili meselenin kurumsal bazda ele alınması için de adımlar atıldığını kaydeden Bozdağ, bu doğrultuda Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’nı kurduklarını bildirdi.

“Biz biliyoruz ki dünyanın her tarafıyla bizim akrabalık ilişkilerimiz, hukukumuz var ve her yerde de insanımız var” diyen Bozdağ, Latin Amerika’da da bilim, kültür, sanat insanlarının yanı sıra müteşebbislerin de bulunduğunu dile getirdi.

155 ülkede 6,5 milyon civarında Türk vatandaşının yaşadığını anlatan Bozdağ. “Osmanlı döneminden Latin Amerika’ya Osmanlı coğrafyasından göçmüş pek çok insan var. O yüzden Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’nı kurduk ve nerede bir soydaş nerede bir vatandaş nerede bir akraba nerede Türkiye’ye ait bir iz varsa oralarla işbirliğini geliştirme adına önemli bir adım attık ve bu çalışmaları sürdürüyoruz” dedi.

Türkiye burslarıyla dünyanın bütün ülkelerinden öğrencileri Türkiye üniversitelerinde okutma noktasında da ciddi çalışmalar yaptıklarını ifade eden Bozdağ, 2011 yılında burslara müracaatın 9 bin iken 2012’de 45 bine çıktığını söyledi.

Bozdağ, burs alan öğrencilerin içerisinde Latin Amerikalı öğrencilerin de bulunduğunu ve bu öğrencilerin Latin Amerika ve Türkiye arasındaki ilişkilerin güçlenmesine olumlu katkılar sağlayacaklarını kaydetti.

Bozdağ, “Bundan sonraki süreçte de yine bu anlamda Türkiye bursuyla Türkiye’de okutacağımız öğrencilerin sayısını artırmaya özen göstereceğiz” ifadelerini kullandı.

“Kapılarınızı Uluslararası Öğrencilere Açmada Cömert Olun”

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, “Türkiye üniversiteleri bu noktadan kapılarını herkese açmalıdır. Çünkü bu yönüyle de büyük imkanlar Türkiye’yi beklemektedir. Türkiye bilimsel birikimini üniversitelerdeki entelektüel birikimini dünyayla daha üst düzeyde paylaşmanın yolunu aramalıdır.

Ülkemize 2012 yılında müracaat eden öğrenci sayısının beş kat artması Türkiye’nin cazibe noktası olduğunu göstermektedir. Ben buradan bütün üniversitelerimize bir çağrı daha yapıyorum ve diyorum ki ’Kapılarınızı uluslararası öğrencilere açmada cömert olun’ hep tutucu davranıyoruz. ” dedi.

Uluslararası öğrencilerin gelmesinin kültürlerin tanınmasına katkı yapacağı gibi aynı zamanda gelir kapısı olacağını söyleyen Bozdağ. bu noktada hükümet olarak üniversitelere desteklerinin devam edeceğini bildirdi.

Başbakan Yardımcısı, yurt dışında Türkiye’ye dair olumsuz algılar olduğunu bildiklerini ve bu doğrultuda da 2008 yılında Yunus Emre Vakfı’nı kurduklarını söyledi. Vakıf bünyesinde de Yunus Emre Enstitüsü oluşturduklarını ve yabancı ülkelerde Yunus Emre Türk Kültür Merkezi açma kararı aldıklarını belirten Bozdağ, “Şu ana kadar 26 ülkede Yunus Emre Türk Kültür Merkezlerini faaliyete geçirmiş durumdayız. Hedefimiz bunu ulaşabildiğimiz her yere imkanlarımız ölçüsünde yayabilmektir. Çünkü Türk Kültürünün birinci ağızdan bu kültürü en iyi bilenler tarafından tanıtılması. Türk dilinin öğrenmek isteyenlere meraklılarına öğretilmesi, ücretsiz bunların yapılması ayrıca yurt dışındaki vatandaşlarımızdan Türkçe öğrenmek isteyen varsa onlara bu imkanların verilmesi” dedi.
Bozdağ, Latin Amerika ülkelerinde de girişimlerin olacağını, izin alınabilmesi halinde Türk kültür merkezlerini açacaklarını ifade etti.

TİKA 5 Kıtada

TİKA’nın kurulduğu yıllarda sadece Orta Asya’ya dönük bir yapıya sahip olduğunu dile getiren Bozdağ, hükümetin dış politikasındaki değişiklik nedeniyle dünyanın her tarafına hizmet edecek bir anlayışla yeniden yapılandırma kararı aldıklarını ifade etti. Bozdağ, 2011 yılında çıkarılan kararnameyle TİKA’nın yapısını değiştirdiklerini belirterek. TİKA’nın artık 5 kıtada pek çok alanda çalışan bir kuruluş haline geldiğini anlattı.

Latin Amerika ülkeleri de sıkıntı yaşadıklarında Türkiye’nin destek verdiğini ifade eden Bozdağ, Haiti ve Şili’ye yapılan yardımları anlattı. Türkiye’nin kalkınma yardımlarında ülke ayrımı yapmama konusunda kararlılığını vurgulayan Bozdağ, bu noktadaki tavırlarının ihtiyaç ve talebe göre olduğunu söyledi.” Türkiye 2011 yılında resmi ve gayrı resmi kalkınma yardımlarında dünyada birinci olmuştur. Yaklaşık 2,5 milyar dolar civarında resmi ve gayrı resmi kalkınma yardımı yapan bir ülke konumundadır. Bunun 1 milyar 300 milyon doları resmi yardımdır diğerleri gayrı resmi yani STK’lar ve başka kanallarla yapılan yardımlardan oluşmaktadır.

Bu önemli bir rakam ve dünya ülkeleri arasında Türkiye’nin bu yardımları Türkiye’yi birinci sıraya taşımıştır. Tabii biz ’birinci sırada olalım’ diye bunları yapmıyoruz. Biz bunların yapılmasının doğru olduğuna inandığımız için yapıyoruz. Bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. Türkiye’nin geçmişte 70 cente muhtaç olduğu dönemden bir yılda 2,5 milyar dolar civarında karşılıksız yardım yapan bir ülkeye dönüşmesi olumlu gelişmedir, olumlu değişmedir.” Diyen Başbakan Yardımcısı, Türkiye’nin kalkınma işbirliği çalışmalarındaki prensiplere de vurgu yaptı.

Latin Amerika ülkeleri ile 2000 yılında ticaret hacminin 919 milyon dolar olduğunu söyleyen Bozdağ, bu rakamın 2011’de 7,8 milyar dolara çıktığının görüldüğünü bildirdi. Bozdağ, “Biz ’kazan kazan’ anlayışı etrafında bütün ülkelerle her alanda işbirliğini artırmaya güç birliğimizi çoğaltmaya özen gösteriyoruz. Latin Amerika ülkeleri de Türkiye’nin yeni dış politika anlayışı çerçevesinde işbirliğimizin ve güçbirliğimizin önümüzdeki dönemde daha da artırılacağı ülkeler arasında yer almaktadır” dedi.

TİKA Başkanı Serdar Çam ise konuşmasında Latin Amerika ile ilişkilerde, Osmanlı’nın son dönemindeki yakınlaşma sonrası, göçlerin yaşandığı, ticaret faaliyetlerinin olduğu bir dönemden sonra ortaya çıkan boşluğun tekrar çeşitli faaliyetlerle doldurulması gerektiğini söyledi.

Yoğun bir dinamizm ve hızlı bir büyüme içinde olduklarını anlatan Çam, “Tabii bunu biz bürokratlar kendi başımıza yapma imkânımız yok. Gerçekten bu noktada devletimizin, hükümetimizin bize sağlamış olduğu imkânlar, destekler hem maddi manevi kucaklama sayesinde bu çalışmaları yürütmekteyiz” dedi.

Ankara Üniversitesi Rektörü İbiş, TİKA’nın dünyanın geniş bir coğrafyasında çok önemli çalışmalar ortaya koyduğunu ve Türkiye’nin o coğrafyalarla güçlü ilişkilerini geliştirmeye çalıştığını söyledi.

LAMER Müdürü Kutlu, 2006 yılında Türkiye’de Latin açılımının başladığını belirterek, bu doğrultuda merkezi kurduklarını ifade etti.

Çalıştay 23 Kasım 2012 tarihinde de devam edecek.

Çalıştayın ilk gününde “Tarihsel Açıdan Latin Amerika” ve “Uluslararası İlişkiler Bağlamında Latin Amerika” başlıklı iki ayrı oturum düzenlendi. Yarın gerçekleştirilecek oturumların konusu ise “Sosyo-Ekonomik Açıdan Latin Amerika” ve “Yönetsel Açıdan Latin Amerika”.

Çalıştay değerlendirmesinin ardından etkinlik sona erecek.

Sonraki Haber

TİKA'dan Makedonya'da Yaşayan Türklere Okul Hediyesi

Makedonya’nın küçük ve az gelişmiş belediyelerinden olan Demirkapı’da 4 bin 454 kişi yaşıyor. Demirkapı’nın nüfusunun yüzde 19’u ise Türkler’den oluşuyor. Makedonya’da yörük Türkler’in yaşadığı Çelevez Köyü’nde, öğrenciler 2. Dünya Savaşı’ndan sonra kerpiçten yapılan ve eğitime...